1- Kolay ödeme: İdeal bir ödeme uzun ve sıkıcı olmamalı, tüketici neyin nerede olduğunu sezebilmeli, güvenlik konusunda endişe hissetmemeli. Yeterli bilgilendirme ve gereksiz aşamalardan arındırılmış bir ödeme sayfası ile sepet terk oranını yüzde 31 azaltmak mümkün.
2- Stokta yoksa sitede de olmasın: Satın almayı düşündüğü ürünlerden bir ya da daha fazlasının stokta olmadığını öğrenen tüketicilerin % 52'si alışveriş yapmaktan vazgeçiyor. Bu kişilerin sadece % 17'si alışveriş için aynı mağazaya geri dönüyor. Oysa gerçek zamanlı envanter takibi yapmak, bu sorunun önüne geçtiği gibi dönemsel planlamalar yapmayı ve kazanç projeksiyonunu da kolaylaştırıyor.
3-Ürün içeriğine dikkat: Tüketiciler, tıpkı fiziksel mağazalarda olduğu gibi ürün hakkında bilgi sahibi olabilmek ister. Bu hem alışveriş hem de karşılaştırabilme için önem taşır. Bir ürün sayfasını ziyaret edenlerin %76'sı teknik özellikleri, %71'i incelemeleri ve yorumları, %66'sı ürün fotoğraflarını, %13'ü ise ürün videolarını görmek istiyor.Ürün içeriğinin ayrılmaz bir parçası da görseldir. Ürünü farklı açılardan gösterebilen, renk seçeneklerini ortaya koyan fotoğrafların yanı sıra, ürün videosu ile kullanım bilgileri veya deneyimi anlatmak ürün sayfasını geliştirmeye yardımcı olur.
4- Yetersiz kargo ücret bilgisi: Ürün araştırmasını tamamlayan ve ürünü satın almaya karar veren kullanıcılarda en yüksek sepet terk oranı (%55) beklenmeyen masraflar sebebiyle görülüyor. Kargoyu göndereceğiniz firma kadar, maliyetini de net bir şekilde belirtmek, müşteri deneyimini olumsuz etkilememek adına önem taşıyor.
5- Filtreleme seçeneği: E-ticaret sitelerinin sadece yüzde 16'sı başarılı bir filtreleme deneyimi sunuyor. Kategorilere özel, ürün tiplerinin özelliklerine göre ayrım yapmayı kolaylaştıran filtreler bu alanda başarıyı artıyor. Sadece basit bir filtreleme seçeneği bile alışveriş dönüşümünü %26 artırabiliyor.
6- Yetersiz ya da noksan iade politikası: E-ticarette iade oranları, ürünlerin 'el değmeden' satın alınması sebebiyle geleneksel perakendeye göre daha yüksektir. Ürün iade sürecinin kolay olacağını bilmek, aynı e-ticaret sitesinden alışveriş yapma oranını %92'ye çıkartıyor. Yetersiz bir iade politikası ise alışveriş oranını yüzde %80 düşürüyor.
7- Eksik iletişim bilgileri: Tüketicilerin yüzde 50'den fazlası, bir markaya kolay ulaşılabilir olduğunu hissettikleri zaman güvendiklerini belirtiyor. Tüketicilerin kolay ulaşılabilir olduğunuzu hissetmeleri için iletişim bilgilerinizi ana sayfada da görünür hale getirebilirsiniz
8- Müşteri hizmetlerini önemsememek: Kötü bir müşteri deneyimi, müşterilerin % 80'inin bir e-ticaret sitesini geri dönmemek üzere terk ettiğini ortaya koyuyor. Sadece satış sonrası değil, satış öncesi ve esnasındaki soruları da yanıtlayabilmelisiniz. Sadece site içi mesajlaşma yerine, e-posta, çağrı merkezi, sosyal medya kanallarından, kısaca tüketicinin bulunduğu her yerden erişilebilir olmak, bu kanalları entegre eden bir servis sistemi kullanmak ve müşteri destek süreçlerinizi olabildiğince yalınlaştırmak gibi uygulamalar, bu konuda başarıyı getirecektir.
9-Müşteriden gereksiz bilgi talep etmek: Ziyaretçiler gerçekten sitenize kayıt olmak zorunda mı, verdiği bilgilerden hangileri alışveriş için %100 gerekli gibi soruları kendinize sorarak, daha yalın ve pratik bir alışveriş deneyimi oluşturabilirsiniz.
10-Yazılım ve UX/UI eksiklikleri: Kullanıcı deneyimi (UX) ve arayüz (UI) çalışmaları, ufak değişikliklerin bile büyük farklar yaratabileceğini gösteriyor. UX için her yatırılan 1 dolar, 2 ile 100 dolar arası geri dönüş sağlayabiliyor. Ayrıca tüketicilerin yüzde 39'u yüklenmesi uzun olan, yüzde 38'i ise tasarımını beğenmedikleri web sitesine girmekten vazgeçiyor. A/B testleri ile deneyimi iyileştirmek için testler yapmak, kullanıcılara özelleştirilebilir arayüzler sunmak bu alanda yapılabilecek çalışmaların başında geliyor.
Kaynak:https://www.sabah.com.tr/galeri/ekonomi/girisimci-ruhu-olanlar-dikkat-iste-e-ticaretin-sirlari
Sosyal Medyada Paylaş